TEPAV: Faiz indirimlerinin zamanlaması enflasyon tahminleriyle uyumlu olmalı

TEPAV: Faiz İndirimlerinin Zamanlaması Enflasyon Tahminleriyle Uyumlu Olmalı

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Para Politikası Değerlendirme Notu’nun 17. sayısında faiz indirimlerinin zamanlamasının enflasyon tahminleriyle uyumlu olmasının önemine dikkat çekti. Vakıf, uzun vadeli ekonomik dengeleri güçlendirecek reformların hayata geçirilmesinin gerekliliğine vurgu yaptı.

TEPAV, Para Politikası Değerlendirme Notu’nun 17. sayısında Türkiye ekonomisiyle ilgili önemli tespitlere ve önerilere yer verdi. 2024 yılı büyüme hedeflerinin gerçekçi bir zeminde ele alınması gerektiğini belirten TEPAV, kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli ekonomik dengeleri güçlendirecek reformların önemine değindi.

TEPAV Para Politikası Çalışma Grubu’nun sekiz üyesinden altısı politika faizinin sabit tutulması gerektiğini savunurken, diğer iki üye ise 250 baz puanlık bir faiz indirimi önerdi. Çalışmada, Aralık 2024’teki faiz indiriminin enflasyon verileriyle uyumlu olduğu bir ortamda daha yüksek oranlarda faiz indirimlerinin yapılmasının daha sağlıklı olacağı ifade edildi. Aynı zamanda, faiz indirim kararlarının toplum kesimlerine açık bir şekilde anlatılmasının, beklentilerin bozulmasını önlemek açısından kritik olduğu belirtildi.

TEPAV, yüksek enflasyon oranlarına sahip Türkiye’nin G20 ülkeleri arasında yer aldığını hatırlatarak enflasyonla mücadeleye önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Enflasyonun ana eğiliminde bir miktar iyileşme olsa da, yüksek bütçe açığı, kredi piyasasındaki kısıtlamalar ve kamu tarafından belirlenen fiyat artışlarının ekonomik istikrarı olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulundu.

TEPAV ayrıca, vergi reformları, kamu harcamalarının verimli yönetimi, eğitim ve hukuk sisteminin iyileştirilmesi gibi alanlarda yapısal reformların gerekliliğini vurguladı. Kurumların bağımsızlığının artırılmasının ekonomiye olan güveni destekleyeceğini belirten TEPAV, faiz politikasının sadece teknik bir karar olmadığını, aynı zamanda ekonomik aktörlerin beklenti ve güvenini doğrudan etkilediğini vurguladı. Merkez Bankası’nın iletişim stratejisinin önemine de dikkat çekildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir