Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, sabırsızlığın bir şeyin olmasını veya bir şeyi elde etmeyi çok istemek, ancak bunun için gerekli süreyi beklemeye tahammül edememek olarak tanımlanabildiğini belirterek, sabırsızlığın insan psikolojisine etkileri hakkında bilgi verdi.
TEKNOLOJİNİN GELİŞMESİ KONTROL VE SABIR YETENEKLERİNİ AZALTTI
Sabırsızlığın insanların psikolojik ve duygusal durumlarını olumsuz yönde etkileyebilen bir duygu olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Uluğ Çağrı Beyaz, “Sabırsız insanlar genellikle stresli, öfkeli, hayal kırıklığına uğramış, mutsuz ve doyumsuz hissedebiliyor. Sabırsızlık, aynı zamanda insanların ilişkilerine, iş performanslarına, sağlıklarına ve yaşam kalitelerine de zarar verebiliyor” dedi.
Sabırsızlığın psikolojik ve duygusal temelleri arasındaki nedenlere işaret eden Beyaz, bunların; beklenti içinde olma, kontrolü elde tutma arzusu, takdir görme isteği ve doğuştan getirilen kişilik yapısı olarak sıralanabildiğini söyledi. Beyaz, sabırsızlığın altında yatan nedenler ve tetikleyici faktörlere de değinerek, şunları kaydetti: “Teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanlar hayatlarının pek çok alanında hızlı ve kolay erişim imkanına sahip oldular. Bu durum insanların beklenti ve ödül arzularını artırırken, kontrol ve sabır yeteneklerini azalttı. Örneğin, internet üzerinden anında bilgi alabilen veya alışveriş yapabilen bir kişi, gerçek hayatta aynı hızda sonuç alamadığında sabırsızlanabilir. Stresli durumlar insanların psikolojik ve duygusal dengelerini bozabilir. Stres, insanların daha gergin, kaygılı, sinirli ve öfkeli olmalarına neden olabilir. Bu duygular da sabırsızlık duygusunu tetikleyebilir. İnsanlar genellikle çevrelerindeki insanların beklenti ve değer yargılarına uyum sağlamak isterler. Bu nedenle, sosyal baskı altında olan insanlar daha fazla başarı, mutluluk, zenginlik veya güzellik arayabilirler. Ancak bu hedeflere ulaşmak için gerekli süre ve çaba gösterilmediğinde sabırsızlık duygusu oluşabilir.”
STRES SABIRSIZLIĞIN HEM NEDENİ HEM SONUCU
Sabırsızlık ve stres, insanların ilişkilerine, iş performanslarına, sağlıklarına ve yaşam kalitelerine de zarar verebileceğine dikkat çeken Beyaz şöyle devam etti: “Daha kolay tartışmaya girme ve çatışma yaşamalarına etki edebilir. Sabırsızlık, diğer duygusal tepkilerle de bağlantılıdır. Genellikle öfke, kızgınlık veya sinirlilik gibi negatif duygularla birlikte görülüyor.”
SABIRSIZLIK POZİTİF DUYGULAR DA ORTAYA ÇIKARIYOR
Sabırsızlığın neden olduğu olumsuz duyguları anlatan Beyaz, “Sabırsız insanlar daha kolay öfkelenebilir veya sinirlenebilirler. Bunun dışında kaygı, endişe veya korku gibi duygularla da ilişkilidir, daha çok kaygılanmaya veya endişelenmeye sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca sabırsızlık bazen de heyecan, coşku veya merak gibi pozitif duygularla da ortaya çıkabiliyor” dedi.
İŞTE TÜKENMEYE YOL AÇIYOR
Mesleki yaşamda sabırsızlığa bakıldığında kişinin iş performansını ve kariyerini olumsuz yönde etkileyebildiğini kaydeden Beyaz, “Sabırsızlık bireyin iş arkadaşlarıyla, müşterileriyle veya yöneticileriyle iletişim veya iş birliği kurmalarında zorlanmaya neden olur. Ayrıca, iş değişimlerine veya işten ayrılmaya da neden olabilir. Mevcut işte devam ederken de iş stresi, tükenme veya iş tatminsizliği gibi sorunların yaşanmasında etkili olabilir.” şeklinde konuştu.
SABIRSIZLIKLA BAŞA ÇIKMAK İÇİN KİŞİLER NELER YAPABİLİR?
Sabırsızlıkla başa çıkmak için yapılabilecekleri de sıralayan Beyaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Farkındalık kazanmak, bireylerin kendilerini ve çevrelerini daha iyi tanımasına ve anlamasına yardımcı olabilir. Farkındalık kazanmak, insanların sabırsızlık nedenlerini ve tetikleyicilerini fark etmelerine ve bunlarla baş etmelerine olanak sağlar. Yavaşlamak, insanların hayatın tadını çıkarmasına ve anın keyfini sürmesine yardımcı olabilir.
Dinginleşme çabası insanların beklenti ve ödül arzularını azaltırken, kontrol ve sabır yeteneklerini geliştirebilir. Bunun için meditasyon, yoga, doğa yürüyüşü veya hobiler gibi aktiviteler yapılabilir. Sakinleşme ve rahatlamada nefes egzersizleri oldukça yardımcı olabiliyor. Bunu yaparken odaklanmaya çalışmak ve derin nefesler almak önemli. Nefes almak, insanların stres seviyelerini düşürürken, sabır seviyelerini artırıyor. Zamana bırakmaya çabalamak, bireylerin hayatın akışına güvenmesine ve her şeyin bir zamanı olduğunu kabul etmesine yardımcı olabilir. İnsanların sabrını ödüllendirecek sonuçlar elde etmesine imkân tanır. Zamana bırakmak için güven, umut ve inanç gibi duygular beslenmeli. Tüm bunların dışında da psikolojik danışmanlık veya terapi gibi hizmetlerden yararlanılabilir.”