Didem Seymen – Kimi veremle mücadelede öncü rol oynadı, kimi organ naklinde ilkleri gerçekleştirdi, kimi cüzzamlı hastaları iyileştirirken kimi de beyin cerrahisinde devrim niteliğinde değişiklikler yaptı. Türkiye’nin sağlıkta cazibe merkezi olmasında bilim insanlarımızın katkısı çok büyük. Cumhuriyet’in 100. yılında sağlıkta çığır açan çalışmalarıyla öne çıkan bilim insanları:
Kurtuluş Savaşı’nda yer aldı
Dr. Refik Saydam, 1881 yılında doğdu. Askerî Tıbbiye’den 1905’te Tabip Yüzbaşı rütbesiyle mezun oldu. Mezuniyet sonrası klinik çalışmasını tamamlamak üzere Gülhane Hastanesi’ne verildi. 1907’de 3. Ordu emrine atanmasına rağmen bir yıl daha Gülhane’de kalarak Histoloji ve Embriyoloji şubesinde çalıştı. Daha sonra Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın emri üzerine, bir grupla Berlin Askerî Tıp Akademisi’nde kurs görmek üzere 1910’da Almanya’ya gönderildi.
Balkan Harbinin başlaması üzerine, 1912’de Berlin’den İstanbul’a döndü. Antalya Redif Fırkası 2. Seyyar Hastanesi’nde görev alarak 18. Kolordu ile cepheye hareket etti. Askerî birlikler arasında görülen başta kolera olmak üzere, birçok bulaşıcı ve salgın hastalıkların mücadelesine fiilen katıldı. 1914’de de Harbiye Nezareti Sağlık Dairesi Başkanlığına vekâleten atandı.
16 Mayıs 1919 akşamı Bandırma vapuru ile 9. Ordu Müfettişi Mustafa Kemal ile birlikte İstanbul’dan Samsun’a hareket eden ve ülkenin kurtuluşu için girişilecek mücadeleye ilk adımı atanlar arasında Dr. Refik Saydam da bulunuyordu.
1924 yılında tıp öğrenimini özendirmek ve maddî imkânları yetersiz yurt çocuklarına okuma fırsatı vermek için Yatılı Tıp Öğrenci Yurdu’nu açtırdı. Bakanlığı sırasında aralarında Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, Tıp ve Tıp Meslekleri İcra Kanunu, Frengi ve Sıtma Mücadele Kanunları, Eczacılar ve Eczaneler Kanunu ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü Kanunu olmak üzere toplam elli bir kanun ve on sekiz tüzük onun bakanlık döneminde çıkarıldı.
Kovid hastalarını kurtarmak için çırpınırken Kovid’e yenildi
Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu, 1952 yılında Rize’de doğdu ve Türk tıp dünyasına önemli katkılarda bulundu. Çapa Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimini tamamladıktan sonra Şanlıurfa’da doktor olarak göreve başladı. Daha sonra Çapa Tıp Fakültesi’ne dönen Taşcıoğlu, emekli olduğu halde çalışmaya devam etti. Türkiye’de görülen ilk koronavirüs vakalarını inceledi ve tedavi etti. Ancak, bu süreçte virüsü kendisi de kaparak 2020’de yaşamını yitirdi. Ömrünü mesleğine adayan ve kendisi gibi birçok hekim yetiştiren ‘hocaların hocası’ dahiliye uzmanı Prof. Dr. Cemil Taşcıoğlu’nun fedakârlık dolu çabaları, Türk tıp dünyasında saygı ve takdirle anılıyor ve ismi bir hastanede yaşatılıyor.
Karaciğer naklinin dünyaca ünlü duayeni
Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, 1940 yılında Ankara’da doğdu. Karaciğer nakli yapan ilk Türk doktordur. Organ nakli, özellikle de karaciğer nakli konusunda uzmanlaşmış ve tanınmış Dr. Kalayoğlu dünyanın en iyi cerrahlarından biri olarak kabul edilir. Dünya çapında “Yaşayan En Yenilikçi 20 Çocuk Cerrahı” listesinde yer alıyor. Karaciğer yetmezliği olan yetişkin ve çocuk hastalarda, ‘karaciğer naklini’ rutin ve kabul edilir bir tedavi olarak tıp dünyasına kazandırdı. 1983’de Wisconsin Üniversitesi’nde Karaciğer Transplantasyonu Programı’nı başlattı ve 25 yıl yöneticiliğini yaptı. Wisconsin’deki ilk karaciğer nakli, ilk küçültülmüş (erişkinden çocuğa) karaciğer nakli, ilk “cluster" (karındaki tüm organların) nakli, erişkinden erişkine ilk canlı karaciğer nakli, ilk çocuk karaciğer nakli ve eyaletteki hasta en küçük yaştaki çocuğa karaciğer nakli de dahil olmak üzere 1.500’ün üzerinde nakil gerçekleştirdi. Klinik karaciğer nakillerinde organ koruma sıvısının kullanılmasına da öncülük etti. Ülkesine döndükten sonra da binlerce hastanın hayatını kurtardı ve karaciğer nakillerine devam etti. Hatta çalıştığı hastane olan Koç Üniversitesi Hastanesi, Prof. Dr. Münci Kalayoğlu mentorluğunda kurulan Organ Nakli Merkezi’nin ismini değiştirerek “Prof. Dr. Münci Kalayoğlu Organ Nakli Merkezi” olarak hizmet vermeye devam diyor.
Beyin cerrahisinde çığır açan ‘Yüzyılın adamı’
Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Türk nöroşirurji alanının uluslararası arenada tanınmış ve saygı görmüş en önemli isimlerindendir. 1925 yılında doğan Yaşargil, tıp eğitimini İsviçre’nin Basel Üniversitesi’nde tamamladı. Nöro-psikiyatri, dahiliye ve genel cerrahi alanlarında çalıştıktan sonra nöroşirurjiye yöneldi. Yaşargil, beyin anatomisi alanında önemli çalışmalar yaparak beyin cerrahisine yön verdi. 1965 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde mikrovasküler cerrahi üzerine çalışmalar yaptı ve bu alandaki tekniklerin gelişmesine katkı sağladı. Özellikle beyin ameliyatlarında mikroskop kullanımını yaygınlaştırarak beyin cerrahisinde devrim niteliğinde değişikliklere öncülük etti. Gazi Yaşargil, cerrahi ekipmanların geliştirilmesi konusunda da önemli katkılarda bulundu. Kariyeri boyunca birçok ülkede cerrahi tekniklerin öğretilmesi ve mikrosirkülasyonun araştırılması konularında liderlik yaptı Dünya genelinde beyin cerrahisi alanında sayısız cerraha eğitim vermiş ve uluslararası düzeyde birçok çalışma yayımlandı. Bu çalışmaları nedeniyle Amerikan Beyin Cerrahları Birliği tarafından ‘Yüzyılın Adamı’ seçilmiştir. Gazi Yaşargil, tıp dünyasındaki katkıları ve başarıları ile Türkiye’nin gurur kaynaklarından biridir ve beyin cerrahisi alanında çığır açan bir isim olarak kabul edilir.
Kanserle savaşırken hastalarını cüzzamdan kurtardı
Prof. Dr. Türkan Saylan, 1935’te İstanbul’da doğdu. Cüzzamla mücadelesiyle tanınan bir doktor. Hayatı boyunca kendisi de verem ve kanser gibi ağır hastalıklarla mücadele eden Saylan, bu hastalıklarına rağmen, insanlar için çabalayarak anlamlı bir hayat yaşadı. 1976’da cildiye uzmanı olarak cüzzamla mücadeleye başlayan ve uzun yıllar boyunca bu mücadelesini sürdüren Saylan, çalışmalarını sadece Türkiye ile sınırlı tutmadı, uluslararası alanda da cüzzamla mücadeleye katkıda bulundu. 2002 yılında vefat etti.
Türkiye’nin ilk üniversite mezunu öncü hemşiresi
Türkiye’nin ilk üniversite mezunu hemşiresi olan Prof. Dr. İnci Erefe, 1935’te İzmir’de doğdu.
Ege Üniversitesi Yüksek Hemşirelik Okulu’ndan, 1959’da mezun oldu ve okula öğretmen olarak atandı. Okulda uzun yıllar, ’Hemşirelik Esasları’, ‘Hemşirelik Tarihi’, ‘Ziyaretçi Hemşirelik’ ve ‘Halk Sağlığı Hemşireliği’ derslerini yürüttü. Tıp Fakültesi Koruyucu Hekimlik ve Halk Sağlığı Kürsüsünden 1968 yılında tıp bilimleri doktoru olarak mezun oldu. Prof. Dr. Erefe, 1990- 1994 yıllarında Sağlık Bakanlığı Hemşirelik Daire Başkanlığı‘nda danışmanlık yaptı. Türkiye Parazitoloji Derneği kurucu üyeliği ile birlikte, AIDS Savaşım Derneği, Türk Hemşireler Derneği, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, Türk Kadınlar Birliği üyelikleri ve Hemşirelikte Araştırma Geliştirme HEM-AR-G Derneği (kurucu) üyelikleri de olan Prof. Dr. Erefe,
2002 yılında emekli oldu. 2023’te Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesinde, ismi konferans salonuna verildi.